GÜLÜN.
Sıcak bir gündü tıpkı gülüşleri gibi,
Büyük gövdesi ile 56 Model Chevrolet yanaşınca kaldırımın kenarına, çocuklar pür dikkat kesildiler.
Acaba dediler acaba kim geldi bu ara sokağa. Kapı açıldı, içinden hiç anlamadıkları dilde konuşan iki kişi indi, belli keyifli bir konu konuşuyorlardı.
San Francisco meydanını geçince iki cadde ötede bir ara sokaktı, yeşil boyalı evin altında eski bir marangoz atölyesi vardı, yanında da inci boncuk sanat yaşlı bir kadının dükkanı, karşıdan karşıya geçti bu iki kişi, binanın eski mermer merdivenleri, dökülmeye başlamış sarı boyalı duvarlarının önünde durdular, eski boş sandalyeler vardı avluda. 2. Kata çıktılar. Binada nereden geldiği belli olmayan bir puro kokusu karşıladı onları ve yine nereden geldiği belli olmayan harika bir piyanonun ezgileri.
Kapıyı çaldılar açıldığında aşağıdaki çocukların gülüşü gibi sıcak gülüşü olan yaşlı bir adam onları buyur etti, eskimeye yüz tutmuş kırmızı kadife yüksek bir perdenin önünde durdular, bir ayağı biraz sallanan bir sandalyeyi çekip oturdular, perdenin önüne.
Öğlen sıcağı biraz bastırmış, tavandaki pervane yetmez olmuştu. Şimdi dünyanın en güzel plajlarının da bulunduğu bu ülkede, bu şehirde neden burada oldukları anlaşılacaktı.
Piyano sustu, perde yavaşça açıldı, onlar ve onlar gibi bulunan yaklaşık 10 kişi nefeslerini tuttular, evet efsaneler, eski bir binanın 2. Katında puro kokusu ve ikram edilmiş buz gibi mojitolar eşliğinde Buena Vista Social Club özel bir konser veriyordu. Yaşları 60 ile 80 arası değişen bu efsaneler yüzlerindeki o gülüş ile sıcacık karşıladılar herkesi, yaklaşık 2 saat hayranlıkla izlendiler. Bu dünya üzerinde yaşanacak çok özel anlardan biriydi ve bu yaşanmıştı.
Esasında Varadero , Cayo Blanco , Playa Del Este ve bunlara benzeyen cennetten kopmuş yerlerde tropikal sahillerde zaman geçirilebilirdi ancak bu gizli konser alalında, o eski salonun kokusunda, o efsanelerin notalarının tısında olmak bambaşka bir duygu idi
Araba’ ya doğru geldi yabancılar, çocuklar ile göze geldiler, arabanın arka koltuğundan 4-5 tişört çıkardılar çocuklara hediye ettiler, içlerinden biri ısrarla bir tişörtü istedi, üzerindeki resmin kim olduğundan belki haberi yoktu ama onu istemişti, gülen yüzler, gülen yüzlere karıştı.
Arabayla çıktıkları National otelin bahçesinde başlayıp bu özel konsere gelene kadarlık yolculuk onları çok etkilemişti, ama kendi vatanlarından bu kadar uzakta iken Atalarının, Atatürk’ün büstünü şehrin en güzel noktalarından birinde görmek anlatılamazdı. O yüzden arabadan inerken çok keyifliydiler.
Malecon, Unesco Meydanı, Özgürlük meydanı, devrimciler, müzeler, rom fabrikaları, klasik arabalar, plajlar, her yerdeki canlı müzikler Evet Havana ne güzel bir yer, ama o yaşanan sürprizler, hepsinden güzel.
Çocuğun özellikle istediği tişört, merak ettiniz ve evet bildiniz o tişörtte Mustafa Kemal Atatürk basılı idi..
Çocukların gülüşlerinde, müziğin tam içinde Puro Dumanı ile tütsülenmiş Havana’da görüşmek üzere.
*Tütün ve ürünleri sağlığa zararlıdır.